19 Şubat 2025 Çarşamba

Hayatına Değer Kat

 

Yağlı boya tarzında, loş bir kafede sıcak sohbet eden iki dost. masada kahveler, fonda yağmur damlaları ve samimi bir atmosfer

Hayat dediğin, değer kattıkların kadar senindir. Öylesine yaşayıp gidenlerden mi olmak istersin, yoksa her anı anlamlandıranlardan mı? Yaşam, sevmeyi hak eden bir kalp, dostluğu sırtına yaslayabileceğin bir omuz, seni sen yapan bir ruh bulduğunda güzelleşir. Ama bunları kovalarken kendini unutma olur mu?" Ne eksik ne fazla... Fazlalık yük olur, eksiklik hüzün. Tıpkı bir terazinin kefeleri gibi, dengede kalmaya çalış.

Öyle insanlar çıkar ki karşına, hatalarınla, kusurlarınla, hatta en kötü anında bile seni yargılamadan yanında olurlar. Tıpkı hayatıma bir güneş gibi doğan Gülseren gibi... Onlar kimse için değişmeni beklemezler, çünkü senin en doğal halinle bile yanlarında olman yeterlidir. İşte, dostluk budur. Sahip olunca farkına varmazsın, kaybedince hayatın ortasında bir boşluk gibi hissedersin. Hayat, böyle insanlar varsa daha güzel, daha anlamlıdır. Çünkü insan, yalnızca kendi gücüyle değil, yanında duranların sevgisiyle de ayakta kalır. Bir bakışla anlaşıldığın, en zor anında yanında hissettiğin, hiçbir çıkar gözetmeden sadece sen olduğun için seni seven bir dost, hayatın en büyük armağanıdır. Ve böyle bir armağana sahip olmak, insanın ruhuna iyi gelen en değerli şeydir.

Eğer sizin de hayatınızda gerçek anlamda bir dostunuz varsa ona sımsıkı sarılın ve hiç bırakmayın. Çünkü gerçek dost karda açan çiçek gibidir. Onu bulduktan sonra kendisine gereken önemi ve değeri verin ve  asla kaybetmeyin. 

Aşk da böyledir. Gözlerinin içine baktığında, dünyanın en güzel şiirini okuyormuş gibi hissettiğin, ellerini tuttuğunda, tüm endişelerinin kaybolduğu, kalbinin en derininden bir coşkuyla "İşte benim aşkım!" diye haykırmak istediğin o yüreği bulursan, sıkı sıkıya sarıl. Ama seni aşağı çeken,
ruhunu yoran, sevgiyi yük gibi hissettiren bir şeyse, adı aşk bile olsa, gitmeyi bil. Sevmek, sadece sevilmek değildir. Anlaşılmak, değer görmek, yanında kendin olabilmektir. Aşk, bir limana sığınmak değil, okyanusta birlikte yol almaktır.

Ve hayat... Benim de zamanında çok uğraştığım gibi, seni üzeni düzeltmeye çalışarak harcanacak kadar uzun değil. Yüreğinle yürüdüğün yolda, huzurunu kaçıranı değil, seni anlayanı, mutlu edeni al yanına. Çünkü en büyük zaman kaybı, yanlış insanlara verilen emek ve yanlış yollarda harcanan umutlardır. Unutma, hayat senin hikayendir ve sen bu hikayenin başrol oyuncususun.

Bu dünyaya gelmiş olmak yetmez, iz bırakabilmek önemlidir. O yüzden yaşadığın her günü dolu dolu geçir. Gözlerinin içine bakınca, "İşte, gerçekten yaşıyorum!" diyebileceğin bir hayatın olsun. Ve en önemlisi; hayata, aşka ve dostluğa değer ver… Ama hepsinden önce, kendine. Çünkü sen değerlisin ve hayat seninle güzel.

Yollarımız hep papatyalarla donansın. 

Fonda Sezen Aksu söylüyor:

Sen karlarda açan çiçeksin. Sen vazgeçilmezsin.

Görüşmek üzere...

Arzu SEKİN 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bugün Hiçbir Şey Yapmadım… ve İlk Kez Gerçekten Huzurluydum

“Hayat bazen sadece durabilenleri ödüllendirir.” Ne yetişmem gereken işler vardı, ne de aklımı yoran planlar. Sadece oturdum, bir fincan k...