24 Aralık 2024 Salı

Yeni Yıl Kutlamak: Günah mı, Yoksa Umudun Tatlı Bir Kaçamağı mı?"

 

Yeni Yıl Kutlamak: Günah mı, Yoksa Umudun Tatlı Bir Kaçamağı mı?"

Her yıl Aralık ayının sonlarına doğru, aynı tartışma başlar: “Yılbaşı kutlamak caiz mi?” “Çam ağacı süslemek günah mı?” Bir yanda “Aman yapmayın!” diyenler, diğer yanda “Oh be, bir yılı daha devirdik!” diye geri sayım yapanlar. Ama işin aslı şu ki, yeni yıl ne günah, ne sevap; yeni yıl tamamen senin ona ne anlam yüklediğinle ilgili. Düşünsene, bir yıl boyunca koşuşturduk, yorulduk, belki de ara sıra "Bu yıl bitsin artık!" dedik. Ve işte şimdi, önümüzde temiz bir sayfa var. Yeni yıl, eskiyi uğurlayıp yeniyi kucaklamak demektir. Biraz da "Kendimi sıfırlıyorum!" deme fırsatı, haksız mıyım? Peki, bu işin aslı astarı nedir? Kutlamalı mıyız, yoksa “Ne yeni yılı, ben inancım gereği hicri takvime bakarım!” mı demeliyiz? Gelin, bu konuya hem tarihsel, hem kültürel, hem dini, hem de biraz insani açıdan bakalım.

Yeni Yıl ve Dinî Perspektif:

İslam, insana özel günleri kutlamayı yasaklamaz; niyet önemlidir. Yeni yıl kutlamaları, dini bir ritüel değil, daha çok kültürel bir etkinliktir. Kimse yılbaşında dua edip, "Ey Noel Baba, bana PlayStation 6 gönder!" demiyor sonuçta, değil mi? Yılbaşı kutlamalarının kökeni Pagan ritüellerine dayandığı için bu konu bazı hassasiyetleri tetikleyebilir. Ancak aynı mantıkla giderseniz, çayı da içemezsiniz çünkü o da Çin'den geliyor. Yani, her şey niyet meselesi. Yeni bir yılın başlangıcını umut, sevgi ve iyilik dilekleriyle karşılıyorsanız, burada neyin yanlış olduğunu sorgulamak gerek.

Şimdi gelelim şu çam ağacı meselesine. Tamam, belki bizim kültürümüzün bir parçası değil ama bu ağacın günahkâr ilan edilmesi de biraz insafsızlık gibi. Pagan kültürlerinden bugüne taşınan bu gelenek, aslında doğanın yeniden canlanmasını kutlamaktan ibaret. Yani “Kış geçecek, bahar gelecek!” mesajı veriyor. Bu işin dini boyutuyla hiç ilgisi yok. Daha çok neşe, biraz da estetik meselesi. Bir ağacı süslemek seni günahkâr yapmaz; belki biraz fazla elektrik faturası ödersin, o kadar. Ama yüzünde bir gülümseme yaratıyorsa, o ağacın hakkını veriyorsun demektir.

O halde kendi kendimize sormamız gereken sorular olmalı;

Yılbaşını kutlamaktan ne anlıyoruz? Bir şükür vesilesi mi, yoksa sadece eğlence mi?

İyilik dileklerini hangi takvim üzerinden yapmak daha önemli? Hicri ya da Miladi, sonuçta niyet aynı değil mi?

Sevdiğiniz insanlarla bir araya gelip bir fincan kahve / çay eşliğinde geçmiş yılı değerlendirmek, mutluluğu doyasıya paylaşmak neden kötü bir fikir olsun? Önemli olan sevdiklerimizle bir araya gelmek, hasbihal etmek değil midir? Yani yeni yıl buna bir vesiledir. 

Kültürel ve İnsani Boyutuna baktığımızda; 

Yeni yıl, aslında bir arınma vesilesidir. Eski defterleri kapatma, affetme, umutları tazeleme, belki de ertelenmiş hayalleri masaya yatırma zamanıdır. Hadi işin içine biraz mizah katalım: Geçen yıl başladığınız diyeti hatırlıyor musunuz? Hani üç gün süren? İşte yeni yıl, tekrar başlamak için mükemmel bir bahane! Ayrıca, kültürler arasında köprüler kurmak, farklı gelenekleri anlamak da zenginleştirici bir deneyimdir. Çam ağacını süslemek ya da bir hediye vermek, bir kimlik krizi yaratmaz. Aksine, “Hadi bu yıl daha iyi bir insan olalım” diyorsanız, bunun günah olduğunu kim söyleyebilir?

Yeni yıl, sadece takvimde bir değişiklik değil; içimizde yenilenme fırsatı. Geçmiş yılın zorluklarını ve başarısızlıklarını geride bırakıp, yeni hedeflere yelken açmak demek. Tabii, kabul edelim, çoğumuzun yeni yıl kararları şubat ayında unutuluyor ama mesele de bu değil zaten. Önemli olan, bir anlığına da olsa “Bu yıl daha iyi olacak!” diyebilmek.

Herkesin hayatında bir "reset" tuşuna ihtiyacı var ve yeni yıl, bunu yapmak için en güzel bahaneyi sunuyor. Umut etmek, hayal kurmak ve daha iyisi için adım atmak… Yeni yılın bize sunduğu en büyük armağan bu.

Yeni yıl, umutların yenilendiği, eski yılın hatalarının bir kenara bırakıldığı bir zaman dilimi. Kutlamak ya da kutlamamak, tamamen sizin tercihiniz. Ancak niyetinizi sorgularken kendinize şunu sorun:

“Ben bu kutlamayla kime zarar veriyorum?”

Cevap muhtemelen “kimse” ise, biraz rahatlayabiliriz. Çünkü hayat, küçük mutlulukları kutlayacak kadar kısa.

O Zaman Yeni Yıla Umutla Bak!

Unutma, yılbaşı kutlamaları kimseyi inançlarından koparmaz. Tam tersine, insanları bir araya getirir, umut aşılar ve hayatı bir nebze daha güzel kılar. İster dostlarınla kutla, ister ailenle, ister kendi kendine planlar yap; yeter ki bu yenilik enerjisini kaçırma.

Çünkü yeni yıl sadece bir tarih değil; bir başlangıç. Ve o başlangıç senin elinde. Bu yıl daha çok gül, daha az endişelen ve hayatı dolu dolu yaşa. Çünkü her yeni yıl, yeni bir sen demek.

Yeter ki niyetlerimiz iyiliklerle süslensin ve gökyüzüne uçsun, sonra yağmur gibi ıslatsın bizi! 

Görüşmek üzere...


Arzu SEKİN

1 yorum:

  1. Toplumun yaşadıkları sıkıntı ve sorunlar yeni yıl heyecanını yaşamayı etkiliyor.
    "Bugün yarından iyidir" düşüncesi hakim.
    Yeni yılın hayatımızda çok şey değiştirmeyeceği açık.

    YanıtlaSil

Bugün Hiçbir Şey Yapmadım… ve İlk Kez Gerçekten Huzurluydum

“Hayat bazen sadece durabilenleri ödüllendirir.” Ne yetişmem gereken işler vardı, ne de aklımı yoran planlar. Sadece oturdum, bir fincan k...