Her yıl Aralık ayının
sonlarına doğru, aynı tartışma başlar: “Yılbaşı
kutlamak caiz mi?” “Çam ağacı süslemek günah mı?” Bir yanda “Aman
yapmayın!” diyenler, diğer yanda “Oh be, bir yılı daha devirdik!” diye geri
sayım yapanlar. Ama işin aslı şu ki, yeni yıl ne günah, ne sevap; yeni yıl
tamamen senin ona ne anlam yüklediğinle ilgili. Düşünsene, bir yıl boyunca
koşuşturduk, yorulduk, belki de ara sıra "Bu yıl bitsin artık!"
dedik. Ve işte şimdi, önümüzde temiz bir sayfa var. Yeni yıl, eskiyi uğurlayıp
yeniyi kucaklamak demektir. Biraz da "Kendimi sıfırlıyorum!" deme fırsatı,
haksız mıyım? Peki, bu işin aslı astarı nedir? Kutlamalı mıyız, yoksa “Ne yeni
yılı, ben inancım gereği hicri takvime bakarım!” mı demeliyiz? Gelin, bu konuya
hem tarihsel, hem kültürel, hem dini, hem de biraz insani açıdan bakalım.
Yeni Yıl ve Dinî
Perspektif:
İslam, insana özel
günleri kutlamayı yasaklamaz; niyet önemlidir. Yeni yıl kutlamaları, dini bir
ritüel değil, daha çok kültürel bir etkinliktir. Kimse yılbaşında dua edip, "Ey Noel
Baba, bana PlayStation
6 gönder!" demiyor sonuçta, değil mi? Yılbaşı
kutlamalarının kökeni Pagan
ritüellerine dayandığı için bu konu bazı hassasiyetleri
tetikleyebilir. Ancak aynı mantıkla giderseniz, çayı da içemezsiniz çünkü o da
Çin'den geliyor. Yani, her şey niyet meselesi. Yeni bir yılın başlangıcını
umut, sevgi ve iyilik dilekleriyle karşılıyorsanız, burada neyin yanlış
olduğunu sorgulamak gerek.
Şimdi gelelim şu çam
ağacı meselesine. Tamam, belki bizim kültürümüzün bir parçası değil ama bu
ağacın günahkâr ilan edilmesi de biraz insafsızlık gibi. Pagan kültürlerinden
bugüne taşınan bu gelenek, aslında doğanın yeniden canlanmasını kutlamaktan
ibaret. Yani “Kış geçecek, bahar gelecek!” mesajı veriyor. Bu
işin dini boyutuyla hiç ilgisi yok. Daha çok neşe, biraz da estetik meselesi.
Bir ağacı süslemek seni günahkâr yapmaz; belki biraz fazla elektrik faturası
ödersin, o kadar. Ama yüzünde bir gülümseme yaratıyorsa, o ağacın hakkını
veriyorsun demektir.
O halde kendi kendimize
sormamız gereken sorular olmalı;
Yılbaşını kutlamaktan ne
anlıyoruz? Bir şükür vesilesi mi, yoksa sadece eğlence mi?
İyilik dileklerini hangi
takvim üzerinden yapmak daha önemli? Hicri ya
da Miladi,
sonuçta niyet aynı değil mi?
Sevdiğiniz insanlarla bir
araya gelip bir fincan kahve / çay eşliğinde geçmiş yılı değerlendirmek,
mutluluğu doyasıya paylaşmak neden kötü bir fikir olsun? Önemli olan
sevdiklerimizle bir araya gelmek, hasbihal etmek değil midir? Yani yeni yıl
buna bir vesiledir.
Kültürel ve İnsani
Boyutuna baktığımızda;
Yeni yıl, aslında bir
arınma vesilesidir. Eski defterleri kapatma, affetme, umutları tazeleme, belki
de ertelenmiş hayalleri masaya yatırma zamanıdır. Hadi işin içine biraz
mizah katalım: Geçen yıl başladığınız diyeti hatırlıyor musunuz? Hani
üç gün süren? İşte yeni yıl, tekrar başlamak için mükemmel bir bahane! Ayrıca,
kültürler arasında köprüler kurmak, farklı gelenekleri anlamak da
zenginleştirici bir deneyimdir. Çam ağacını süslemek ya da bir hediye vermek,
bir kimlik krizi yaratmaz. Aksine, “Hadi bu yıl daha iyi bir insan
olalım” diyorsanız, bunun günah olduğunu kim söyleyebilir?
Yeni yıl, sadece takvimde
bir değişiklik değil; içimizde yenilenme fırsatı. Geçmiş yılın zorluklarını ve
başarısızlıklarını geride bırakıp, yeni hedeflere yelken açmak demek. Tabii,
kabul edelim, çoğumuzun yeni yıl kararları şubat ayında unutuluyor ama mesele
de bu değil zaten. Önemli olan, bir anlığına da olsa “Bu yıl daha iyi
olacak!” diyebilmek.
Herkesin hayatında
bir "reset" tuşuna ihtiyacı var ve yeni yıl, bunu
yapmak için en güzel bahaneyi sunuyor. Umut etmek, hayal kurmak ve daha iyisi
için adım atmak… Yeni yılın bize sunduğu en büyük armağan bu.
Yeni yıl, umutların
yenilendiği, eski yılın hatalarının bir kenara bırakıldığı bir zaman dilimi.
Kutlamak ya da kutlamamak, tamamen sizin tercihiniz. Ancak niyetinizi
sorgularken kendinize şunu sorun:
“Ben bu kutlamayla kime
zarar veriyorum?”
Cevap muhtemelen “kimse” ise,
biraz rahatlayabiliriz. Çünkü hayat, küçük mutlulukları kutlayacak kadar kısa.
O Zaman Yeni Yıla Umutla
Bak!
Unutma, yılbaşı
kutlamaları kimseyi inançlarından koparmaz. Tam tersine, insanları bir araya
getirir, umut aşılar ve hayatı bir nebze daha güzel kılar. İster dostlarınla
kutla, ister ailenle, ister kendi kendine planlar yap; yeter ki bu yenilik
enerjisini kaçırma.
Çünkü yeni yıl sadece bir
tarih değil; bir başlangıç. Ve o başlangıç senin elinde. Bu yıl daha çok gül,
daha az endişelen ve hayatı dolu dolu yaşa. Çünkü her yeni yıl, yeni bir sen
demek.
Yeter ki niyetlerimiz
iyiliklerle süslensin ve gökyüzüne uçsun, sonra yağmur gibi ıslatsın
bizi!
Görüşmek üzere...
.jpeg)
Toplumun yaşadıkları sıkıntı ve sorunlar yeni yıl heyecanını yaşamayı etkiliyor.
YanıtlaSil"Bugün yarından iyidir" düşüncesi hakim.
Yeni yılın hayatımızda çok şey değiştirmeyeceği açık.